19 Mart 2014 Çarşamba

Sevgilinizden Ayrıldıktan Sonra Neler YapMAmalısınız?

Hepimizin başından ayrılıklar geçmiştir kuşkusuz. Kimimiz uzun süre etkisinden kurtulamamış, kimimiz ise ardından geçen bir saat içinde toparlamışızdır belki de kendimizi. Ama ben, kendi adıma ilk kategoriye giriyorum sanırım ve ayrılık sonrası yaşanan depresyonlarla ilgili farkına vardığım en büyük gerçek, sevdiğimiz biriyle uzak kalacak olmamız kadar, bir alışkanlığı bırakmış olmak ve onun yarattığı boşluk aslında bizi bu kadar dağıtan.



Yani düşünün ki, her sabah uyandığınızda ilk işiniz kahve içmek olsun ve kahvenin bittiğini fark etmeyin. Uyandınız ve kahve yok! Bu bile küçük de olsa etkileyecektir bizi ki düşünün, bir uyandınız ve size dediler ki “arık kahve içmeyeceksin.” Bu bile etkiler bizi, bu kadar küçük ve bu kadar önemsiz bir alışkanlığın bile hayatımızdan çıkması, etkilerken düşünün ki sevdiğiniz insan gidiyor, nasıl olur da etkilenmezsiniz? Mümkün değil. Ama üstesinden kolay gelmek için yapabileceğiniz birkaç şey önerebilirim size.



Öncelikle ilişkiyi kafanızda bitirin. Kafanızda bitirmediğiniz müddetçe en olur olmadık anlarda bile karşınıza mutlaka onu hatırlatacak bir şey çıkacak ve başladığınız yere geri döneceksiniz. İkincisi, çevrenizde ona dair somut ne varsa kurtulun. Bir resim, bir çakmak, bir kalem… Ne olursa. Hatta telefon rehberinizden bile silin ki, bir arkadaşınızı arayacakken ismini görüp hatırlamayın. Tüm bunları yaparken amacınız onu tümden yok etmek değil elbette. Sonuçta bir zamanlar değer verdiğiniz bir insanı o kadar da değersizleştirmeye gerek yok. Amacınız bu kriz anını atlatana kadar, size onu hatırlatacak şeylerden kurtulmak ve aklınızı başka bir yöne çekmek, daha fazlası değil.




Ve en önemlisi de kesinlikle ama kesinlikle kendinizi “onun gibisini asla bulamayacağım” şeklinde şartlamayın. Elbet bulursunuz. O şu an bir yerlerde. Sadece henüz karşılaşmadınız, sakin olun. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder